Post by tc_brown on Sept 23, 2005 9:02:59 GMT -2
Savaþýn en kanlý günlerinden biri. Asker, en iyi arkadaþýnýn az ileride kanlar içinde yere düþtüðünü gördü.
Ýnsanýn baþýný bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacaðý ateþ yaðmuru
altýndaydýlar. Asker teðmene koþtu ve:
- Teðmenim. Fýrlayýp
arkadaþýmý alýp gelebilir miyim?..
Delirdin mi? der gibi baktý teðmen...
- Gitmeye deðer mi?. Arkadaþýn delik deþik olmuþ. Büyük olasýlýkla
ölmüþtür bile.. Kendi hayatini da tehlikeye atma sakýn..
Asker ýsrar etti ve teðmen "Peki " dedi.. "Git o zaman.."
Ýnanýlmasý güç bir mucize. Asker o korkunç ateþ yaðmuru altýnda arkadaþýna ulaþtý. Onu sýrtýna aldý ve koþa koþa
döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandýlar. Teðmen, kanlar içindeki askeri muayene etti.. Sonra onu sipere taþýnan arkadaþýna döndü:
- Sana deðmez, hayatini tehlikeye atmana deðmez,demiþtim. Bu zaten ölmüþ..
- Deðdi teðmenim. dedi asker..
- Nasýl deðdi? dedi teðmen. Bu adam ölmüþ görmüyor musun?..
- Gene de deðdi komutaným. Çünkü bana dedidki
- Yardým hattý, buyrun, nasýl yardýmcý olabilirim?
- Bir sorunum var.
- Nasýl bir sorun?
- Yazý yazýyordum, birden bütün kelimeler gitti?
- Gitti mi?
- Yok oldu!
- Ekranda þu anda ne görüyorsunuz?
- Hiç bir þey.
- Hiç bir þey mi?
- Yazdýðým hiç bir þey ekrana çýkmýyor.
- Hala Wordperfect programýnda mýsýnýz yoksa
programdan çýktýnýz mý?
- Bunu nereden bileyim?
- Ekranda bir "C" harfi görüyor musunuz?
- Bir "hece" mi...
- Boþ verin. Ekranda yanýp sönen bir çizgi var mi?
- Söyledim ya hiç bir þey yazmýyor.
- Monitör üstünde yanan bir lamba var mi?
- Monitör ne?
- Ekraný olan yer, televizyon gibi... Çalýþtýðýný
gösteren küçük bir lamba var mi?
- Bilmiyorum.
- Monitörün arkasýna bakýn, oraya bir elektrik kablosu
giriyor olmasý lazým. Görebiliyor musunuz?
- Evet.
- Harika, o kabloyu takip edin duvarda elektriðe baðlý
mi bana söyleyin.
- Baðlý
- Harika. Monitörün arkasýna bakýnca baðlý olan tek
kablo mu gördünüz, yoksa iki tane mi?
- Görmedim.
- Tekrar bakar mýsýnýz, ikinci bir kablonun da baðlý
olmasý lazým.
- Evet buldum.
- Tamam, simdi onu takip edin bilgisayara baðlý mý
diye bakin.
- Kabloya ulaþamýyorum.
- Ulaþmayýn, baðlý mý diye bakabilir misiniz?
- Olmuyor.
- Bir þeyden destek alýp eðilip bilgisayarýn arkasýna
baksanýz....
- Eðilmek dert deðil, karanlýk olduðu için
bakamýyorum.
- Karanlýk?
- Ofisin ýþýklarý kapalý, pencereden gelen ýþýk
yetmiyor.
- Ofisin ýþýklarýný yakýn.
- Yanmaz.
- Neden?
- Elektrikler kesik.
- Elektrikler mi kesik. Tanrým...!(kýsa bir sessizlik)
Bilgisayarýn kutusu, kitaplarý herþeyi duruyor mu?
- Evet dolapta.
- Simdi bilgisayarý sökün , aynen aldýðýnýzdaki gibi
paketleyin ve aldýðýnýz dükkana iade edin.
Caine karanlýkta yalnýz kalmýþtý. Açtý, üþüyordu ve aðlýyordu... Karanlýðýn içinden tatlý bir ses geldi. Siyahlar içinde bir kadýn Caine'e doðru yaklaþtý:
"Hikayeni biliyorum, Nod'lu Caine. Açsýn, bende yemek var. Üþüyorsun, bende kýyafetler var. Üzgünsün, bende rahatlýk var". Þaþýrmýþ olan Caine:
"Benim gibi lanetli birini niye rahatlatasýn? Neden giydiresin? Neden besleyesin?" dedi, ve alacaðý cevapla daha da þaþýracaktý:
"Ben senin babanýn ilk karýsýyým. Yukarýdakine karþý geldim ve özgürlüðü karanlýklarda buldum. Ben Lilith'im. Bir zamanlar ben de üþüyordum. Benim için sýcaklýk yoktu. Bir zamanlar ben de açtým, benim için yemek yoktu. Bir zamanlar ben de üzgündüm, benim için rahatlýk yoktu."
saat 23:00da sessizliðe burunen karanlýk istiklal caddesinde sese kulak wererek ilerliodu.Sonra bi gazete aldý yürümeye dewam etti gazetede bil tel yazýyodu elle yazýlmýþtý hemen aradý.aloooooooooo lan þehnaz gelmiiim oraya cok fena yaparim dedi o iðrenç sesli adam. fenassi de yanlýþ no dedi we kapadi.Dur yerini tespit ettim gprsden birazdan gelip orada katliam çýkarcam.sehnaz öldü.telefondaki adam fenasiye gelen fisiltilarin kaynaðidir.sonra cenaziye gittiler bir adam geldi taksiydi paranýn sahte oldugunu anlamýþ ve intikam iiçin geri dönmüþtü hemide wampir olarak.
Ýnsanýn baþýný bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacaðý ateþ yaðmuru
altýndaydýlar. Asker teðmene koþtu ve:
- Teðmenim. Fýrlayýp
arkadaþýmý alýp gelebilir miyim?..
Delirdin mi? der gibi baktý teðmen...
- Gitmeye deðer mi?. Arkadaþýn delik deþik olmuþ. Büyük olasýlýkla
ölmüþtür bile.. Kendi hayatini da tehlikeye atma sakýn..
Asker ýsrar etti ve teðmen "Peki " dedi.. "Git o zaman.."
Ýnanýlmasý güç bir mucize. Asker o korkunç ateþ yaðmuru altýnda arkadaþýna ulaþtý. Onu sýrtýna aldý ve koþa koþa
döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandýlar. Teðmen, kanlar içindeki askeri muayene etti.. Sonra onu sipere taþýnan arkadaþýna döndü:
- Sana deðmez, hayatini tehlikeye atmana deðmez,demiþtim. Bu zaten ölmüþ..
- Deðdi teðmenim. dedi asker..
- Nasýl deðdi? dedi teðmen. Bu adam ölmüþ görmüyor musun?..
- Gene de deðdi komutaným. Çünkü bana dedidki
- Yardým hattý, buyrun, nasýl yardýmcý olabilirim?
- Bir sorunum var.
- Nasýl bir sorun?
- Yazý yazýyordum, birden bütün kelimeler gitti?
- Gitti mi?
- Yok oldu!
- Ekranda þu anda ne görüyorsunuz?
- Hiç bir þey.
- Hiç bir þey mi?
- Yazdýðým hiç bir þey ekrana çýkmýyor.
- Hala Wordperfect programýnda mýsýnýz yoksa
programdan çýktýnýz mý?
- Bunu nereden bileyim?
- Ekranda bir "C" harfi görüyor musunuz?
- Bir "hece" mi...
- Boþ verin. Ekranda yanýp sönen bir çizgi var mi?
- Söyledim ya hiç bir þey yazmýyor.
- Monitör üstünde yanan bir lamba var mi?
- Monitör ne?
- Ekraný olan yer, televizyon gibi... Çalýþtýðýný
gösteren küçük bir lamba var mi?
- Bilmiyorum.
- Monitörün arkasýna bakýn, oraya bir elektrik kablosu
giriyor olmasý lazým. Görebiliyor musunuz?
- Evet.
- Harika, o kabloyu takip edin duvarda elektriðe baðlý
mi bana söyleyin.
- Baðlý
- Harika. Monitörün arkasýna bakýnca baðlý olan tek
kablo mu gördünüz, yoksa iki tane mi?
- Görmedim.
- Tekrar bakar mýsýnýz, ikinci bir kablonun da baðlý
olmasý lazým.
- Evet buldum.
- Tamam, simdi onu takip edin bilgisayara baðlý mý
diye bakin.
- Kabloya ulaþamýyorum.
- Ulaþmayýn, baðlý mý diye bakabilir misiniz?
- Olmuyor.
- Bir þeyden destek alýp eðilip bilgisayarýn arkasýna
baksanýz....
- Eðilmek dert deðil, karanlýk olduðu için
bakamýyorum.
- Karanlýk?
- Ofisin ýþýklarý kapalý, pencereden gelen ýþýk
yetmiyor.
- Ofisin ýþýklarýný yakýn.
- Yanmaz.
- Neden?
- Elektrikler kesik.
- Elektrikler mi kesik. Tanrým...!(kýsa bir sessizlik)
Bilgisayarýn kutusu, kitaplarý herþeyi duruyor mu?
- Evet dolapta.
- Simdi bilgisayarý sökün , aynen aldýðýnýzdaki gibi
paketleyin ve aldýðýnýz dükkana iade edin.
Caine karanlýkta yalnýz kalmýþtý. Açtý, üþüyordu ve aðlýyordu... Karanlýðýn içinden tatlý bir ses geldi. Siyahlar içinde bir kadýn Caine'e doðru yaklaþtý:
"Hikayeni biliyorum, Nod'lu Caine. Açsýn, bende yemek var. Üþüyorsun, bende kýyafetler var. Üzgünsün, bende rahatlýk var". Þaþýrmýþ olan Caine:
"Benim gibi lanetli birini niye rahatlatasýn? Neden giydiresin? Neden besleyesin?" dedi, ve alacaðý cevapla daha da þaþýracaktý:
"Ben senin babanýn ilk karýsýyým. Yukarýdakine karþý geldim ve özgürlüðü karanlýklarda buldum. Ben Lilith'im. Bir zamanlar ben de üþüyordum. Benim için sýcaklýk yoktu. Bir zamanlar ben de açtým, benim için yemek yoktu. Bir zamanlar ben de üzgündüm, benim için rahatlýk yoktu."
saat 23:00da sessizliðe burunen karanlýk istiklal caddesinde sese kulak wererek ilerliodu.Sonra bi gazete aldý yürümeye dewam etti gazetede bil tel yazýyodu elle yazýlmýþtý hemen aradý.aloooooooooo lan þehnaz gelmiiim oraya cok fena yaparim dedi o iðrenç sesli adam. fenassi de yanlýþ no dedi we kapadi.Dur yerini tespit ettim gprsden birazdan gelip orada katliam çýkarcam.sehnaz öldü.telefondaki adam fenasiye gelen fisiltilarin kaynaðidir.sonra cenaziye gittiler bir adam geldi taksiydi paranýn sahte oldugunu anlamýþ ve intikam iiçin geri dönmüþtü hemide wampir olarak.